Deneyimli ve her biri alanında uzman ekibimiz, bilimsel ve etik temellere bağlı olarak hizmet vermektedir.Danışanlarımızın hedeflerine ulaşma sürecinde gizlilik ilkesi esas alınarak, önyargısız ve iş birlikçi olmak temel ilkelerimizdir.
Hayat zorlukları karşısında, benliğin değerlerinin keşfi ve değişim yolunda danışanlarımızla birlikte yolculuğa çıkmaktayız. Psikolojik sorunları hastalık değil çözümlenebilir sorunlar olarak ele alıp, danışanlarımızın hayatlarını daha keyifli bir hale getirmek için destek sağlamaktayız.
Değerli Danışanımız,
Psikolojik danışmanlık ve psikoterapi süreciyle ilgili size biraz bilgi vermek ve hem sizin hem bizim sahip olduğumuz hak ve sorumluluklardan bahsetmek istiyoruz.
Psikoterapi, bir psikologla, duygusal sorunları iyileştirmek veya kişisel gelişime katkıda bulunmak için kullanılan bir yöntemdir. Psikoterapi, probleme göre süresi değişen bir süreçtir. Psikoterapinin hedeflerine ulaşılması, belli bir süre çalışılmasını gerektirir.
Terapi seansları sırasında kişi, yaşadığı güçlüğü daha iyi anlamaya, tanımlamaya çalışır. Bu soruna katkıda bulunan farklı etkenler araştırılır. Etkenlerin farkına varıldıktan sonra, yaşanan sorunla ilgili değişimin sağlanması ve bu sorunla başa çıkma yöntemlerinin geliştirilmesi sağlanmaktadır. Bu süreçte yaşamınızın sıkıntılı yönleriyle çalışılabileceği için zaman zaman olumsuz duygular hissedebilirsiniz. Bu süreci tamamlayabildiğiniz takdirde bu olumsuz duyguların ortadan kaldırılması, problemin çözümüne ulaşılması sağlanacaktır.
Psikoterapinin başarısında hem seanslarda hem seans dışında göstereceğiniz çaba oldukça önemlidir.
Görüşmeler genellikle haftada bir ya da daha sık yapılır ve merkezimizde her bir seans ortalama 50 dakika sürer.
Değerlendirme Seansının Amacı:
Değerlendirme seansı merkezimizde değerlendirme seans uzmanı koordinatör terapist tarafından yapılır. Koordinatör terapistimiz, sorunlarınızı tanımlamada ve yaşadığınız sıkıntıya göre hangi terapi yaklaşımıyla çalışılması gerektiğini belirleme konusunda uzmanlaşmış bir psikologdur. Bu açıdan değerlendirme görüşmesi oldukça önemli bir görüşmedir. Görüşmenizin sonunda terapistiniz size yaşadığınız soruna göre uygun uzmanı belirleyecektir. Sizinle psikoterapi sürecine başlayacak olan uzmanımıza değerlendirme görüşmenizi yapan uzman tarafından ilk görüşmenizin raporu iletilecektir.
Terapi Ekibimiz : Terapi sürecinizi, ilk görüşmenizi yapan uzmanımızın yönlendirdiği terapist yürütecektir. Terapistiniz sizin yaşadığınız soruna göre en uygun yaklaşımla çalışan uzmanımız olacaktır.
Yöntem : Psikoloji Çekmeköy Danışmanlık Merkezi olarak, terapi çalışmalarımızda etkinliği dünyada kanıtlanmış Bilişsel Davranışçı Terapi, Bilişsel Varoluşçu Terapi ve Varoluşçu Terapi yaklaşımlarını temel almaktayız.
Psikolojik Testler: Gerektiğinde, kişilik dinamiklerinizi, güçlü ve zayıf yönlerinizi daha iyi tanımak, daha etkin bir yardım planı oluşturabilmek için uygulanır.
- Terapinin başarılı olma oranı sizin istikrarlı çalışmanız ve doğru müdahalelerin yapılmasıyla oldukça yüksektir.
- Terapide konuşulanlar siz izin vermediğiniz sürece, sizinle terapistinizin arasında kalır. Ancak istismar, intihar riski, sizin veya yakınlarınızın zarar görmesi ya da hayati tehlike altında olması durumunda, durumla ilgili bilgileri terapistiniz sizin belirlemiş olduğunuz yakınınızla bilginiz dahilinde paylaşacaktır.
- Seansa gelememeniz söz konusu olduğunda, gününden en az bir gün öncesine kadar iptal ettirmeniz beklenir. Seansların başlama ve bitiş saatleri belirli olup, seansa geç başlanması durumunda, normal seans başlama saatinden 50dk. sonra seans sonlandırılır.
- CİNSEL TERAPİ
-
Cinsel Sorunlar
En farklı cinsel bozukluklar dahi, bir çiftin cinsel terapi veya cinsel danışmanlık hizmeti almasını gerektirebilir. Bu noktada terapi uzmanı seçme konusunda bilmeniz gerekenler nelerdir? Seanslarda neler yapılıyor? Aşağıda cinsel danışmanlık ve cinsel terapi konusunda gereken bilgileri bulabilirsiniz!
Terapinin pratik bölümünde ise cinsel temasın kabulü esnasında olumlu etki sağlayan erotik ve tahrik edici ortamın yeniden yaratılması için, görüşmelerde ele alınan konular, fiilen uygulamaya dökülür. Cinsel terapist problemin nedenlerini tespit eder ve bunun üzerine, çiftin arasındaki problemlere en uygun etkiyi gösterecek gerekli alıştırmaları önerir. Zaman içerisinde (ve gereken süre tanınarak) pratik alıştırmalar %90 başarı gösterir.
-
Cinsel Sorunlar Nedir?
En farklı cinsel bozukluklar dahi, bir çiftin cinsel terapi veya cinsel danışmanlık hizmeti almasını gerektirebilir. Bu noktada terapi uzmanı seçme konusunda bilmeniz gerekenler nelerdir? Seanslarda neler yapılıyor? Aşağıda cinsel danışmanlık ve cinsel terapi konusunda gereken bilgileri bulabilirsiniz!
-
Davranış ve Uyum Bozukluğu
-
Davranım Bozukluğu
Davranım Bozukluğu tanısı almış kişilerde etrafındakilerin temel haklarını kabullenmeme ve alanlarına girecek sözel, davranışsal saldırganlık gözlenir. Ayrıca bu kişiler toplumsal değer ve kurallara uymakta güçlük yaşarlar.
Davranım Bozukluğunu İşaret Eden Davranışlar
- Sık sık yalan söyleme
- Evden veya okuldan kaçma veya girişimi
- 13 yaşından önce sigara ve alkol kullanımı
- Başkalarının eşyalarını izinsiz alma
- Sıklıkla kavgaya karışma, kavga sırasında zarar verici araçlar kullanma
- Başkalarına ait eşyalara bilinçli bir şekilde zarar vermek
- Hayvanlara eziyet
- İnsanlara fiziksel eziyet
Çocuğunuzda yukarıdaki davranışlardan birkaçını gözlemliyorsanız bir uzmanın değerlendirmesine başvurmanız gerekir. Yukarıdaki davranışların bazıları yaşın karakteristik özelliği içinde normal sınırlarda kabul edilirken, bu sınırı geçen davranışlar için erken müdahale tedaviyi kolaylaştırır.
Davranım bozukluğunun çocuklukta ve ergenlikte başlayan 2 tipi tanımlanmaktadır.
1-Çocuklukta Başlayan Tip: 10 yaşından önce yukarıdaki belirtileri işaret eden davranışlarla başlar. 2. Tipe göre daha hassas olunması ve tedavi için hızlı hareket edilmesi gerekir.Kendi haline bırakıldığı durumlarda kalıcı davranım bozukluğu ve antisosyal kişilik bozukluğu gelişme ihtimali daha yüksektir.
2-Ergenlikte Başlayan Tip: Belirtiler 10 yaşından sonra görülmeye başlar. Arkadaşlık ilişkileri göreceli olarak daha iyidir.
Davranım Bozukluğu olan çocuk ve ergenler diğer insanların duygu, düşünce ve beklentilerini önemsemezler. Engellenmeye karşı toleransları düşüktür. Öfkelerini kontrol altında tutamazlar. Yaptıkları aykırı veya zarar verici davranışlardan sonra pişmanlık duymaz ve rahatsız olmazlar.
Yapılan çalışmalarda; Davranım Bozukluğu ile Zeka, Öğrenme Bozuklukları, Dikkat Dağınıklığı ve Hiperaktivite, Kaygı Bozuklukları, Duygulanım Bozuklukları ile ilişkili bulgular ortaya konmuştur. Ayrıca Davranım Bozukluğu olan kişilerde genellikle özgüven sorunları da yaşanmaktadır.
Tedavi Yöntemi
Tedavi planı içerisinde; Davranım Bozukluğunun kaynağının tespit edilmesi ve soruna yönelik müdahale yer almalıdır. Bu bağlamda bireysel psikoterapi, aile danışmanlığı, aile terapisi kullanılan yöntemler arasındadır. Bazı durumlarda farmakolojik (ilaç tedavisi) yaklaşımlarla sürecin desteklenmesi gerekebilir.
-
Aldatma – Aldatılma
-
İnsanların varoluş itibarı ile tek eşli olup olmadığı, bu formun günümüz şartlarındaki yaşama uyup uymadığı çok geniş kapsamlı bir tartışma konusudur. Bu tartışmaların çıkış noktası olan başlıktaki soruya, çeşitli bilimsel araştırmalarda farklı yanıtlar bulunmuştur. Çift terapisi ortamında ise bu tema, çoğunlukla aldatma veya aldatılma şüphesi yaratan davranışlar bağlamında gündeme gelir. Uzun yıllara dayanan deneyime sahip tüm çift terapistleri, özellikle evlilik gibi tek eşli yaşamın yasalarla güvence altına alındığı ilişkilerde, aldatma konusuyla çok sık karşılaşırlar.
Dünyanın birçok yerindeki çift terapistinin deneyimlerine göre, eşini aldatma davranışı veya eğilimi, bireylerin kendi yaşam hikayeleriyle doğrudan ilgili olabildiği gibi eşlerinden beklentileri veya ilişkide yaşadıkları hayalkırıklıkları ile ilgili de olabilir. Kaynağı çocukluğunda ve gençlik yıllarında olan deneyimlerinin etkisiyle bağlanma ve dengeli ilişkiler kurabilme becerisi gelişmemiş yetişkinler, tüm beklentilerine karşılık veren eşlere sahip olsalar bile aldatmaya eğilimli olabilirler. Çocukluğunda ve gençliğinde sağlıklı bir gelişim sürecini tamamlamış bireyler ise; eşlerinden beklentilerinin yetersiz karşılanması, çift yaşamının monotonlaşması, hamilelik ve yeni bebek dönemlerinde karşılaşılan sorunlar gibi nedenlerden dolayı aldatmaya eğilimli hale gelebilirler. Bazen de bu iki gruptaki etkenlerin kombinasyonu söz konusu olabilir.
Diğer tarafta; yine geçmiş yaşam deneyimlerinin etkisiyle kendisine aldatma riski yüksek partnerler seçen veya sürekli aldatılma korkusunun ve şüphesinin etkisiyle kısıtlayıcı, suçlayıcı ve agresif tutumlar sergileyerek adeta bu deneyimin gerçekleşmesine katkıda bulunan eşler bulunur. Şüphesiz, hiç kimsenin yaşamı pürüzsüz bir mükemmellikte değildir. Tıpkı kendi yaşamımızda olduğu gibi, hangi biçimde olursa olsun romantik ilişkiler de birçok engebe ile karşılaşır. İşte bu anlarda alternatif partner arayışına yönelmek veya aldatılmaya dair korkular içinde mutsuz olmak yerine, karşılaşılan zorlukların sağlıklı biçimde üstesinden gelmeye yönelmek, hem kendi kişisel gelişiminiz hem de ilişkinizin tatmin edici ve uzun ömürlü olması açısından etkili olacaktır.